Dr. Behçet Salih Uz, 93 yıllık yaşamına şükranla anılması gereken başarılar sığdırdı. Kurtuluş Savaşı yıllarında bir grup hekimle cepheye tıbbi malzeme sağlayıp ulaştırdı. 1923’te toplanan Birinci İzmir İktisat Kongresi'nin düzenleme kurulunda yer aldı; 1922’de on yedi arkadaşıyla birlikte İzmir Verem Mücadele Cemiyeti'ni kurup verem savaşını başlattı.
1931’de İzmir Belediye Başkanlığına seçilerek on yıl süreyle İzmir’in efsanevi belediye başkanı oldu. Yunanlıların kenti terk ederken yaktığı İzmir’i yeniledi, çocuk hastanesini açtı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nı kurdu; 1941 yılında Denizli’den milletvekili seçilerek 19 yıl sürecek siyasi yaşamına başladı.
1942 yılında Ticaret Vekilliği görevine atandı. O zor dönemde Başbakan Saraçoğlu Hükümeti varlık vergisi yasasını çıkartmıştı. Uz, bir yıllık bakanlık döneminde Türkiye’de ticareti geliştirebilmek için bir plan hazırladı, fakat plan iltifat görmedi. Ticaret Bakanlığından alınan Behçet Uz siyasal çalkantıların yoğun olduğu ve demokrasiye geçiş sancılarının çekildiği dönemde, 7 Ağustos 1946 – 10 Haziran 1948 tarihleri arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yaptı. Sağlık hizmetlerini geliştirmek için “Birinci 10 Yıllık Milli Sağlık Planı” adını verdiği bir plan hazırladı. Bu plan büyük ölçüde uygulanmadı. Fakat Behçet Uz öylesine ilginç ve çağdaş bir anlayışla ele almıştı; hazırladığı plan Türkiye’nin daha sonraki sağlık hizmetlerini şekillendirmede sık sık gündeme geldi.
Bu planda, yedi bölgede yedi tıp fakültesi açılmasını, her fakülte bünyesinde birer yetimhane ve birer çiftlik kurulmasını, yetimlerin sağlık personeli olarak yetiştirilmesini önerdi. Hizmetlerin nüfusa göre örgütlenmesini, her 20.000 nüfus ya da 40 köy için bir kırsal hastane olarak kabul edilebilecek 10 – 25 yataklı “sağlık merkezi” kurulmasını önerdi. Ayrıca, 500 yataklı tam teşekküllü bir hastane, 200 yataklı bir doğumevi, çocuk hastanesi, akıl ve sinir hastalıkları hastanesi, verem hastanesi, yaşlılar ve düşkünler yurdu, hemşire ve ebe okulları kurulacaktı. Hizmetlerin finansmanı için bir “Sağlık Bankası” kurulması öngörülüyordu.
Planın gerçekleştirilebilmesi için gereken 630 milyon liranın 550 milyon lirasını İngilizlerden sağlayacaktı. 1948 yılındaki bütçe görüşmeleri sırasında Behçet Uz önerdiği planla ilgili olarak şunları söylemişti: “....Planın gerçekleşmesi için gereken para çok görülmemelidir. Çünkü, bunun bir buçuk mislini, her sene vakitsiz kaybettiğimiz nüfus zayiatıyla milli istihsalden ziyan ettiğimizi teessürle belirtmek isterim....”.
Tasarı mecliste görüşülmeden ve Behçet Uz’un onayı alınmadan geri çekildi. Ancak, yetimhaneler kurularak Sağlık ve Sosyal Yardım ile Milli Eğitim Bakanlıkları arasında paylaştırıldı. Sonraki hükümette Behçet Uz yoktu. İzmir’e döndü.
Adnan Menderes’in önerisiyle bağımsız milletvekili seçildi. Henüz Demokrat Partiye üye olmadan 1954 yılında Menderes kabinesine Sağlık Bakanı olarak atandı. Planını gözden geçirerek yeniden hükümete sundu. Plan beğenildi, incelemek üzere bir komisyon oluşturuldu. Ancak bir yıl sonra, Behçet Uz artık Sağlık Bakanı değildi ve planın uygulanmasını izleyecek kimse kalmamıştı. Yalnız, bazı yörelerde “sağlık merkezi” adı altında 15-25 yataklı ve dört uzmanlı küçük hastanelerin kurulması ile yetinildi. Bu arada, Adnan Menderes’i ikna ederek, 1955 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kurulmasını sağladı.
Behçet Uzun’un Millî Sağlık Planı o dönemdeki Türkiye’nin sağlık sisteminin kurulmasında yeni bir soluk olabilirdi. Tek teselli, Behçet Uz’un “nüfusa göre örgütlenme”, “birinci ve ikinci basamak hizmetlerin entegrasyonu”, “sağlık hizmetlerinin kamu tarafından finansmanı” gibi ilkelerinin 1961 yılında kabul edilen “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun”da yer almasıdır.