24.11.2004
78 | Aile Hekimliği Dönemi Başladı
24 Kasım 2004 tarihinde 5258 sayılı “Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun” çıkartıldı.
Site Hazırlanma Aşamasındadır. Önerileriniz için:
24.11.2004
78 | Aile Hekimliği Dönemi Başladı
24 Kasım 2004 tarihinde 5258 sayılı “Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun” çıkartıldı.
Ülkemizde “sağlık reformu” olarak nitelendirilen bir girişim çerçevesinde 24 Kasım 2004 tarihinde 5258 sayılı “Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun kabul edildi. Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde, o yıllarda dünya genelinde olan gelişmelerin ve özellikle Dünya Bankası'nın rolü yadsınamaz. Banka sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için uzun vadeli ve düşük faizli kredi almak isteyen ülkelere aile hekimliği sisteminin ve genel sağlık sigortasının kurulmasını koşul olarak ileri sürmüştü. Pek çok ülke 1980’li yıllarda bu önerileri kabul etti.
Böylece, Amerika Kıtasından, Asya Kıtasına kadar birçok ülkede aile hekimliği ve sağlık sigortacılığının temel alındığı sağlık hizmetleri modeli dünya’da bir salgın biçiminde yayılmaya başladı. Bu salgın Türkiye’yi de etkiledi. Ülkemiz, 1980’li yılların sonunda Dünya Bankası kredisini aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesinden hemen sonra ise aile hekimliği sistemiyle ilgili yasa çıktı, Sosyal Güvenlik Kurumu kuruldu. Türkiye, 2004-2009 yılları arasında Dünya Bankasından 8 ayrı anlaşmayla 1.5 milyar dolar dolayında kredi aldı
Aile hekimliği uygulaması 2005 yılında Düzce ilinde başlatıldı, 2011 yılında yayınlanan 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı yeniden organize edilirken aile hekimliği ile ilgili kanunun adındaki “pilot” ibaresi kaldırıldı ve uygulama bütün ülkeye yaygınlaştırıldı.
Bir hizmet modeli olarak aile hekimliği her ailenin bir bütün olduğu, aile bireylerinin yaş ve hastalık gözetmeksizin birlikte incelenmesi gerektiği görüşünden hareketle geliştirilmiş bir sağlık hizmeti anlayışı ya da biçimidir. Bu modelde, aile hekimi bütün aile bireylerini tanır, ailenin yaşam biçimini, konutunu, çalışma ortamını ve sağlık sorunlarını yakından bilir. Ailenin bütün bireyleri aynı kurumdan ya da hekimden koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmeti alırlar. Bu hekim, genellikle bir genel pratisyen hekim ya da genel pratisyen gibi çalışan bir uzman hekimdir. Bu uzman, “aile hekimliği uzmanı” da olabilir.
Bu tanımlamaya göre, ülkemizde 1963 – 2004 yılları arasında görev yapmış olan sağlık ocağı hekimleri birer aile hekimi idi. Çünkü sağlık ocağı bölgesinde yaşayan aileler bir bütün olarak ele alınır ve kaydedilirler ve bütün aile bireyleri aynı hekimden (daha doğrusu sağlık ekibinden) hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmeti alırlardı. Söz konusu ekipteki sağlıkçılar ailenin bütün bireylerini tanır, uğraşlarını, yaşam biçimlerini, kültürlerini, yaşadıkları ortamı, sorunlarını bilirlerdi.
Türkiye’de 2004 yılı sonrasında uygulanan modelde ise, aile hekimleri sözleşmeyle çalışan özel hekimlerdir, bölgesel tabanlı değil kişi temelli hizmet verirler, bir ekiple değil yalnızca bir hekim dışı personelle (hemşire, ebe vb) hizmet yürütürler, ailenin bireyleri farklı ailelere kayıtlı olabilirler, birinci basamak olarak tanımlanan aile hekimleri gerçekte sağlık ocaklarındaki gibi hasta sevk sisteminin dışında kaldıkları için birinci basamak olarak nitelendirilmeleri tartışmalıdır. Hatta, ailenin tamamı kendilerine bağlı olmadığı için aile hekimi olarak tanımlanmaları dahi tartışmaya açıktır.
Aile hekimliği modeli kurulduğu 2004 yılından buyana sürekli değişim içindedir; çalışanların ücretlendirilmeleri, hizmet kapsamları, denetimleri konuları defalarca değiştirilmiştir. Bu değişimlerin gelecek yıllarda da sürteceği anlaşılmaktadır. Bu beklentilerden birisi aile hekimlerine halen 4.000 ile sınırlı olan kayıtlı kişi sayısının azaltılacağı şeklindedir.
Kaynaklar
Katkıda Bulunanlar
Son Güncellenme Tarihi: 23.06.2024