19 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5283 sayılı “Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun” ile kamu kurumlarına ait bütün sağlık birimleri; bunlara ilişkin her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar, taşınmazlar ve taşıtlarla birlikte, Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) ait olanlar rayiç bedeli karşılığında, diğerleri bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığına devredildi. Böylece, SSK’ya bağlı 145 hastane, 212 dispanser, 11 ağız diş sağlığı merkezi ile 2 özel dal merkezi olmak üzere toplam 370 sağlık tesisi Sağlık Bakanlığı'na geçti.
Bu uygulama, aslında 1961 yılında sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi uygulamasının ilkelerinden biriydi ve gecikmiş bir uygulamaydı. Fakat özellikle SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına bağlanması işçi çevreleri tarafından oldukça eleştirilmiş, işçilerin bir hakkının ellerinden alındığı şeklinde algılanmıştı.
Zamanın hükümeti bununla yetinmedi ve Sağlık Bakanlığının yazısı üzerine, 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, 15 Ağustos 2016'da Bakanlar Kurulunda Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve Asker Hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrini kararlaştırıldı.
Söz konusu KHK'ya göre, GATA’ya bağlı yükseköğretim birimlerinin Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne; GATA’ya bağlı eğitim hastaneleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi ile asker hastaneleri, dispanser ve benzeri sağlık birimleri ile Jandarma Genel Komutanlığına ait sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına devrine ve personelin geçişine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi. Devredilen sağlık kuruluşlarına bağlı olarak hizmet veren birimlerden Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Sahil Güvenlik ve Jandarma Genel Komutanlıkları karargahlarında olanlar devir kapsamı dışında tutuldu.
Özelliği olan bazı askeri birlikler dışındaki hekim ve diğer sağlık personeli de Sağlık Bakanlığına devredildi. Söz konusu KHK’da Silahlı Kuvvetlerin sağlık personeli ihtiyacının (savaş ve yurt dışı görevler dahil) Sağlık, Milli Savunma veya İçişleri Bakanlıkları arasında yapılacak protokoller çerçevesinde karşılanacağı hükme bağlandı.
Asker hastanelerin ve GATA’nın kapatılması ve askeri personelin sağlık hizmetlerini sivil hastanelerden almaları çeşitli çevreler tarafından şiddetle eleştirildi. Asker hastanelerinin yeniden açılması konusunda görüşler tartışılmaya başlandı.