Günümüzde bazı belediyeler bölgelerindeki yoksul çocuklara ücretsiz süt dağıtıyor. Aslında bu uygulama Cumhuriyetimizin ilk yıllarında düşünülen ve “Süt Damlası Bakımevi” adı verilen kuruluşlar aracılığıyla uygulanan bir sosyal politikaydı.
İlk “süt damlası” kurumu 1923 yılında İzmir’de Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) tarafından açıldı. Kuruma alınan ineklerden sağlanan süt pastörize edilip şişelendikten sonra yoksul çocuklara dağıtılıyordu.
Himaye-i Etfal Cemiyeti, 1925 yılı Nizamnamesinin 2. maddesi’nde çocuklar için “süt dağıtma yerleri” kurulacağı belirtiliyordu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1935 yılı programında süt damlaları” başlığı altında şunlar yazılmıştı: “Şehir ve kentlerde Süt Damlalarını, süt çocukları için Bakım ve Danışma Evlerini, Kreşleri, Öksüz Yurtlarını çoğaltmak. İşçi olan yerlerde işçi analarını ve çocuklarını korumak, hayatını çalışarak geçiren işçi anaları için iş bölgelerinde kreşler açmaya devam edeceğiz.”
İstanbul’daki süt damlası kurumları Himaye-I Etfal Cemiyeti İstanbul Merkezi Başkanı Dr. Besim Ömer Paşa yönetiminde çalışıyordu. Ülkemizin ilk kadın hekimi olan Hatice Safiye Ali de bu kurumda hekim olarak çalışmaya başlamıştı. Safiye Ali 1926 yılında bu kurumun müdürlüğüne getirildi. Böylece Türkiye’deki ikinci Süt Damlasının başına ilk kadın hekimimiz geçmiş oldu. Dr. Safiye Ali, “Küçük Çocuklar Muayenehanesi ve Süt Damlası” adlı bir de kitap yazdı.
Türkiye’nin ilk kadın hekimi Safiye Ali’nin hekimlik mesleğine olan ilgisi, Amerikan Kız Kolejindeki eğitimi sırasında başlamıştı. Ancak, söz konusu dönemde Osmanlı Devleti’nde tıp eğitimi veren okullar olmasına rağmen, kız öğrenciler kabul edilmemekteydi. Safiye Ali, dönemin Maarif Nazırı Şükrü Bey’in sağlamış olduğu burs desteğiyle Almanya’nın Würzburg kentinde tıp eğitimi aldı, 1921 yılında mezun oldu. İki yıl çocuk hastalıkları konusunda uzmanlık eğitimi aldı. 1923 yılında Türkiye’ye döndü. Safiye Ali, 1926 yılında kurumun müdürlüğü görevine getirilmiş, ancak 1927 yılında istifa etmiştir. Safiye Ali, 1928 yılında yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle Almanya’nın Dortmunt şehrine giderek, başarılı bir operasyon geçirmiş, mesleğine burada devam etmiştir. 2. Dünya Savaşı yıllarında Almanya’da sivil halka hizmet etmiş, savaş sonrası İstanbul’a geri dönmüştür. Ancak hastalığının nüksetmesi üzerine Dortmunt’a geri dönmüş, burada bir süre daha tedavi görmüştür ama tedavi başarılı olmamıştır. Safiye Ali, 5 Temmuz 1952’de hayata gözlerini yummuştur.
Günümüzde bebek sağlığı açısından annesütünün (emzirme) önemi kanıtlanmıştır. Bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de annesütünün yaşamın en az ilk 6 ayında bebeğin gelişmesi için yeterli olduğu gerekçesiyle emzirmenin özendirilmesi konusunda Sağlık Bakanlığının programları yürütülmektedir.