Ülkemizde aşı üretimi 1887 yılında başladı. Kuduz aşısının Pasteur tarafından 1885 yılında üretilmesinden iki yıl sonra 1887 yılında İstanbul’da kurulan Kuduz Tedavi Müessesesinde kuduz aşısı üretimi başladı. Böylece dünyada kuduz aşısının üretildiği üçüncü ülke Osmanlı İmparatorluğu oldu.
İstanbul’un işgali sonrasında aşı merkezi önce Eskişehir, daha sonra da Kırşehir’e taşındı. Aynı dönemde Afyon’da çiçek aşısı üretimine devam edildi. Erzurum’daki serum laboratuvarı, Rus işgali sırasında Halep, Niğde, Sivas ve Erzincan’a taşındı. Kastamonu’da da aşı üretimi yapıldı. Cumhuriyet öncesi dönemde ülkemizde tifo, kolera, veba, çiçek aşıları üretiliyordu. Benzeri üretim Cumhuriyet döneminde de devam etti.
Cumhuriyet döneminde üretilmeye başlanılan ilk aşı verem aşısı BCG’dir (BCG: Bacillus Calmette-Guérin'in kısaltmasıdır, aşıyı ilk üreten Albert Calmette ve Camille Guérin isimli iki araştırmacının adıyla anılmaktadır). 1927 yılındaki bu girişimin olduğu dönemde, Ankara’da Hıfzıssıhha Müessesesi'nin kurulmasından sonra aşı ve serum üretimleri 1928 yılında bu kurumda merkezileştirildi.
Bunu izleyen dönemde, 1931 yılında tetanos ve difteri aşıları, 1937’de kuduz serumu üretilmeye başlandı. 1940’lı yıllara kadar tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanos, kuduz aşıları seri biçimde üretildi. 1938’de kolera salgını için Çin’e aşı gönderildi.
1942’de tifüs aşısı üretimi başladı. 1950’de İnfluenza Laboratuvarı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza (grip) Merkezi olarak tanındı ve aşı üretimine geçildi.
1976’da Kuru BCG aşısının deneysel üretimine başlandı. Ülkede hastalıkların yok olması ile 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlandı. 1983’te Kuru BCG aşısı üretimine geçildi.
2009’da beşli karma (Difteri, Aselüler Boğmaca, Tetanos, İnaktif Polio, Hemofilus Tip b Aşısı /DaBT-İPA-Hib), 2011’de dörtlü karma (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk Felci / DaBT-İPA) üç yıllık alımı yapılırken kademeli olarak paketleme ve enjektöre dolum teknolojisi ülkemize getirildi. 2010’da zatürre aşısı (KPA-Konjuge Pnömokok) paketleme, enjektöre dolum yanında formülasyon teknolojisinin de ülkemize getirilmesini sağladı.
Ne yazık ki, 1999 yılında aşı ve serum üretim tesisleri kapatıldı. 2011 yılında ise Refik Saydam Enstitüsü kapatıldı. Böyle aşı ve serum üretimlerine son verildi.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yılan, akrep, tetanos ve difteri serum üretimi devam etmektedir. 2018’den itibaren sadece dolumu yapılırken 2020’de yerli Td aşısının üretimine başlanmıştır.